Dünya Örgütü (DSÖ) verilerine göre, “habis tümör” veya “ur” olarak da adlandırılan hastalığı, dünya genelinde 2’nci en sık ölüm nedeni olarak öne çıkıyor.
İnsan vücudunun herhangi bir kısmında anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek diğer organlara yayılmasıyla başlayabilen geniş hastalık grubu olarak tanımlanan kanserin, oluştuğu dokuya göre isimlendirilen 200’den fazla türü biliniyor.
Akciğer, meme, cilt, prostat, mide, kalın bağırsak (kolon), rahim ağzı (serviks) kanseri ve lenf bezi tümörleri, kanserin en yaygın türleri arasında yer alıyor.
Genetik yatkınlığın yanı sıra sigara ve alkol kullanımı, yoğun güneş ışınına, radyasyon ve kanserojen olarak anılan bazı kimyasallara maruz kalmak, bazı virüsler, kötü beslenme alışkanlıkları ve hava kirliliği gibi dış faktörlerin de kansere neden olduğu biliniyor.
Kanser vakalarının 3’te 1’i önlenebilir
DSÖ’ye göre, kanser vakalarının yaklaşık 3’te 1’i sigara ve alkol kullanımı, yüksek vücut kitle indeksi, sağlıksız beslenme düzeni, az meyve-sebze tüketimi ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanıyor.
Her kanser türü önlenemese de vakaların yaklaşık 3’te 1’inin sağlıklı beslenme düzeni, normal vücut kitle indeksi ve fiziksel aktiflik yoluyla önlenebileceğini vurgulayan DSÖ, 15 kanser türüne yol açtığı bilinen sigaradan uzak durmanın bu hastalık riskini azaltmada birinci faktör olarak altını çiziyor.
DSÖ, alkol alımını azaltmanın da kanser riskini düşürmede oldukça etkili olduğunu kaydederek, sağlıklı yeme düzenini sürdürmenin ve fiziksel olarak aktifliğin de birçok kanser türüne karşı önlem için yeterli olduğunu aktarıyor.
Dünya genelinde son yıllarda daha sık görülmeye başlayan cilt kanserinin önlenmesi için de yoğun güneş ışınına maruz kalmaktan kaçınılması, mevsim fark etmeksizin güneş koruyucu krem kullanılması, vücudun mümkün olduğunca örtülmesi tavsiye ediliyor.
En yaygın kanser türü “akciğer” oldu
DSÖ’ye bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) son yayınladığı rapor, 2022 yılına ait verileri içeriyor.
Rapora göre, 2022’de yaklaşık 19,97 milyon yeni kanser vakası kaydedilirken, bunun 10,31 milyonu erkeklerde, 9,66 milyonu kadınlarda görüldü.
Hastalığın kadınlarda en sık rastlanan ve ölümcül türü meme kanseri olurken; bunu kolorektal, akciğer, rahim ağzı ve tiroit izledi. Erkeklerde ise en fazla akciğer, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer kanseri tespit edildi.
Dünya genelinde 2018-2022 döneminde 53,5 milyon kanser vakası kaydedilirken, 2022’de 9,7 milyondan fazla kişi kanser nedeniyle yaşamını yitirdi.
Asya kıtasında oran yüksek
Kanser vakalarının yüzde 49,2’si Asya’da, yüzde 22,4’ü Avrupa’da, 13,4’ü Kuzey Amerika’da, yüzde 7,8’i Latin Amerika’da, 5,9’u Afrika ve yüzde 1,3’ü Okyanusya’da tespit edildi.
Diğer yandan 2022’de kanserden ölümlerin yüzde 56,1’i Asya’da, yüzde 20,4’ü Avrupa’da, yüzde 7,8’i Afrika’da, yüzde 7,7’si Latin Amerika’da, yüzde 7,2’si Kuzey Amerika’da ve yüzde 0,6’sı Okyanusya’da kayıtlara geçti.
Küresel olarak 2022’de akciğer, meme ve kolorektal kanserleri hastalığın en sık rastlanan türleri oldu.
Akciğer kanseri, 2,5 milyon yeni vaka ile toplam yeni vakaların yüzde 12,4’ünü, meme kanseri 2,28 milyon yeni vaka ile yüzde 11,5’ini, kolorektal kanser ise 1,92 milyon yeni vaka ile yüzde 9,6’sını oluşturdu.
En fazla ölüme yol açan kanser de akciğer kanseri olarak kayıtlara geçti. 2022’de akciğer kanseri nedeniyle 1,8 milyon, kolorektal kanser nedeniyle 900 bin kişi, karaciğer kanseri nedeniyle 760 bin kişi, meme kanseri nedeniyle 670 bin kişi yaşamını yitirdi. Akciğer kanseri ölümleri, kanserden kayıpların yüzde 18,7’sine karşılık geldi.
Kanser tedavisinde erken ve doğru teşhis en önemli tedavi yönetimi
Tüm kanser türlerinde ve hastalarında etkili tedavi yöntemi henüz bulunamamış olsa da bugün kanserde iyileşme oranları ortalama yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda.
DSÖ, birçok kanser türünde de erken, doğru tanı ve uygun tedaviyle iyileşme şansının yüksek olduğunu bildiriyor.
Kanserli dokuların ameliyatla alınması, kanser hücrelerinin ilaçlarla tedavi edilmesi “kemoterapi”, kanser hücrelerinin radyasyon yoluyla öldürülmesi için “radyasyon terapisi”, daha yüksek kemoterapi yapılmasına ya da hastalıklı kemik iliğinin değiştirilmesine olanak sağlayan kök hücrelerden kan hücresi üreten kemik iliğinin hastanın kendinden ya da tam uyumlu donörlerden nakli halen en yaygın kanser tedavi yöntemleri olarak uygulanıyor.
Bunların yanı sıra kanser ile savaşmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanan immünoterapi, meme ve prostat gibi vücut hormonları tarafından beslenen kanser türlerinde hormonların vücuttan çıkarılması ya da etkilerinin önlenmesi şeklindeki hormon tedavisi, kanser hücrelerinin yaşamasına imkan veren anomalileri hedef alan ilaç tedavisi, kanserli dokuların dondurularak öldürülmesi “kriyoablasyon” ya da iğne aracılığıyla alternatif akım verilen kanserli doku içerisindeki iyonları ileri geri hareket ettirip ısı oluşturarak dokunun öldürülmesi “radyofrekans ablasyon” yöntemi de kanser tedavilerinde uzun süredir uygulanıyor.
Umut verici çok sayıda girişimsel kanser tedavi yönteminin klinik deneyleri halen sürüyor.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024